none.



elimdeki kitabı ani bir refleksle sinek savar olarak kullanıyorum. pişman oluyorum sonra çok. ıslak mendili bu gibi durumlarda çok seviyorum.

hiçbirşey, yetmeyecek. okumadan önce orta sayfaları koklanan kitaplar, sözcükler, gülücükler, yepyeni güzel şarkılar, en güzel eski şarkılar, şehirler, gezip tozmalar, alkolle bayılmalar, kahveyle ayılmalar, feribotta burnuma gelen deniz kokusu. en güzel anlarımda hep noktalı yerleri doldurma telaşında olacağım.



yokluğun kaşıdıkça, hep yara oluyor içimdeki sivilceler.










Vitrindeki Van Gogh

Kötü bir rüya gördüğümü söylediğimde, “Sus, sakın kimseye anlatma. Suya anlat. Akıp gitsin” derdi anneannem. Ben de koşa koşa bahçedeki ta...