sondanbirinci.


ismi lazım değil, eski blog sayfamı kapatmanın zamanı gelmiş, geçmekteydi lakin iki kelam etmeye mecali kalmamış bünyenin yeniden kelimelerle haşır neşir olması epey zaman aldı, almakta da. yaşanmışlıklarımı biriktirip biriktirip sakladığım odanın, yuttuğum anahtarını kusmam gerek önce. yuttum çünkü zayıflık gibi gördüğümden olsa gerek geriye dönüp bakmamak gibi manasız bir çaba içindeyim ne zamandır. hayır,anatomik olarak insanın arkasına dönüp bakması için eğilmesi gerekmiyor oysa.
"bence korktuğumdan." gibi, eylemi içinde saklı bir özeleştiri cümlesiyle başlarsam, daha çok mu korkuturum kendimi? biraz korksa iyi olur. ayık tutar adamı.
korktuğumdan, çünkü hayatta kendine ya da başkasına hata yapma şansı tanımayan insanın geride kalmış yol ayrımlarına şüpheyle yaklaşması kendisini derin bunalımlara sürükleyebilir. Lakin"hayat" dediğimiz vuk'u da, el kadar kıza yol ayrımları konusunda bu kadar cüretkar davranmamalıydı.
yine önümde, tercih sebepleri kendilerine has yollar var. bu defa kafamın dikine gitmeyip yüz kişiye sordum ve en populer cevapta karar kıldım.
İnsan, başına gelen hadiseleri büyütmeye bayılıyor! Bu insani iç güdüyü bir kenara bırakıp, canımı sıkan katsayıları atıp sadeleştirme yaparsam, aslında benim başıma gelen meselenin, insanlık tarihinde sayısız kere tekrarlanan klişe bir sorunsal olduğu ortaya çıkıyor : Gitmek..? ya da kalmak.
Tanımlamalar önemli. Hayatta kurduğun cümlelere dikkat edeceksin. Onlar ki psikolojine çaktırmadan ama çok kuvvetli etki eder. Örneğin...
Gitmek. Adına "terketmek" dersen sırtına gereksiz yük bindirmiş oluyorsun Velhasıl kendi yazdığın trajedide başrol oynamanın adı melankolidir ve bünyende yarattığı geçici hazdan başka hiçbir işe yaramaz. Haz kısa sürer, sen sahici hayatta havanı alırsın.
gitme mevzusuna gelince,nereden nereye gidersen git, bütün gitmeler ve kalmalar arası mesafe, karar verdiğin an kadardır.

Hiç yorum yok:

Vitrindeki Van Gogh

Kötü bir rüya gördüğümü söylediğimde, “Sus, sakın kimseye anlatma. Suya anlat. Akıp gitsin” derdi anneannem. Ben de koşa koşa bahçedeki ta...